Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
Ben bir uzman değilim.
- I'm not a specialist.
Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.
- I specialize in medieval history.
Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
- Mary is an architect specialized in experimental designs.
Tom'u bir uzman doktora götürmek zorundayız.
- We have to get Tom to a specialist.
Bir uzman doktorla konuşmalısın.
- You should talk to a specialist.