Ben bir uzman değilim.
- I'm not a specialist.
Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
O, üniversitede fizik alanında uzmanlaşmaya karar verdi.
- He decided to specialize in physics at college.
Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.
- I specialize in medieval history.
Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara.
- If your illness becomes worse, call in a specialist.
Bir uzman doktorla konuşmalısın.
- You should talk to a specialist.