Bu konuya çok önem verdi.
- He put great emphasis on this point.
Konuşulan İngilizceye büyük önem verdi.
- He put great emphasis on spoken English.
Biz samimi olmanın önemini vurgularız.
- We lay emphasis on the importance of being sincere.
O, eğitimin önemini vurguladı.
- He placed emphasis on the importance of education.