special; unusual, uncommon; detailed; meticulous, precise; pedantic, strict

listen to the pronunciation of special; unusual, uncommon; detailed; meticulous, precise; pedantic, strict
Английский Язык - Турецкий язык

Определение special; unusual, uncommon; detailed; meticulous, precise; pedantic, strict в Английский Язык Турецкий язык словарь

particular
dikkate değer
particular
tam
particular
-e özgü
particular
özel

Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum. - I don't think Tom is particularly handsome.

Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu. - Tom wasn't feeling particularly talkative.

particular
tek
particular
özgü

Bu bitki Madeira adasına özgüdür. - This plant is particular to the island of Madeira.

particular
mahsus
particular
belirli

Tom'un bu belirli iş için doğru kişi olduğunu sanmıyorum. - I don't think Tom is the right person for this particular job.

Şimdi yapacak belirli bir şeyim yok. - I have nothing particular to do now.

particular
{s} müşkülpesent

Nasıl giyineceği hakkında müşkülpesent. - He is particular about how he dresses.

Tom yedikleri hakkında çok müşkülpesenttir. - Tom is very particular about what he eats.

particular
{s} özel, -e özgü: his particular style onun üslubu
particular
{s} detaylı
particular
tafsi
particular
{s} özel, değışik, farklı
particular
dikkate değer,özellik
particular
{i} nokta

Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı. - The teacher particularly emphasized that point.

particular
{s} ayrıntılı
Английский Язык - Английский Язык
{s} particular
special; unusual, uncommon; detailed; meticulous, precise; pedantic, strict
Избранное