It was impossible to understand his questions.
- Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
You're a beast! You haven't even missed one question!
- Sen sorularda çok iyisin! Birtek soruda başarısız olmadın!
Interrogative pronouns can be difficult to master in a foreign language.
- Soru zamirleri, yabancı bir dilde ustalaşmak için zor olabilir.
Tom is helping us with our inquiries.
- Tom soruşturmalarımızda bize yardım ediyor.
I made some inquiries.
- Bazı soruşturmalar yaptım.
It was impossible to understand his questions.
- Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
I'm having some problems compiling this software.
- Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
This problem is worth discussing.
- Bu sorun tartışılmaya değer.
During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
On inquiry, I learned that she was out.
- Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
- Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
I appreciate your answering my enquiry so promptly.
- Soruma çok çabuk cevap verdiğin için minnet duyuyorum.
It is you that are responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan sensin.
He is responsible for the accident.
- Kazadan o sorumludur.