That absolves me from further responsibility.
- O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor.
Taro has a strong sense of responsibility.
- Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
I don't want to take on another liability.
- Başka bir sorumluluk almak istemiyorum.
Mary says that Tom is afraid of commitment.
- Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu söylüyor.
Mary thinks Tom is afraid of commitment.
- Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu düşünüyor.
The burden is light on the shoulder.
- Sorumluluk omuzda hafiftir.
Tom is liable to win.
- Tom kazanmaktan sorumlu.
We are liable for the damage.
- Biz hasardan sorumluyuz.
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
Tom is on the committee in charge of the event.
- Tom olaydan sorumlu komitede.
He is the minister responsible for the environment.
- O, çevreden sorumlu bakandır.
It is you that are responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan sensin.
I'm a reliable and responsible person at work.
- Ben işte güvenilir ve sorumluluk sahibi bir insanım.
You will be held accountable.
- Sorumlu tutulacaksın.
I am accountable to him for the loss.
- Ben kaybı için ona karşı sorumlu değilim.
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
Miss Sato is in charge of my class.
- Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
Tom is responsible for preparing the report.
- Tom raporu hazırlamakla sorumludur.