O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
- He finished sorting the papers.
Bugün ne çeşit televizyon programları var?
- What sort of television programs are on today?
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Bu tür iş çok sabır gerektirir.
- This sort of work calls for a lot of patience.
Biz ne tür bir tehlikedeyiz?
- What sort of danger are we in?
O, kolay pes eden bir tip değildir.
- He is not the sort of guy who gives in easily.
O tür şeyi ne tip insan yapardı?
- What sort of person would do that kind of thing?
Öğrencilerin isimlerini alfabetik sıraya göre sınıflandırmalıyız.
- We should sort the students' names alphabetically.
Sen hayvanları nasıl sınıflandıracaksın?
- How will you sort the animals?
Siparişi bitirdin mi?
- Have you finished ordering?
Bir biftek sipariş ediyorum. Aynısını yapmanı öneririm.
- I'm ordering a steak. I suggest you do the same.
Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım.
- I spent several days sorting through her papers.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- It took quite a while to sort out all our luggage.
Tom, birkaç şeyi tasnif etmesi gerektiğini söyledi.
- Tom said he needed to sort a few things out.
Biz öğrencilerin isimlerini alfabetik olarak sıralamalıyız.
- We ought to sort the students' names alphabetically.
Bir içki daha sipariş etmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking about ordering another drink.
Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
- Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- It took quite a while to sort out all our luggage.
Hiç kimsenin o tür şey için zamanı yoktu.
- No one has time for that sort of thing.
İsimler alfabetik olarak sıralanır.
- The names are sorted alphabetically.
Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın.
- Sort the items from large to small.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Bu yer oldukça romantik.
- This place is sort of romantic.
I had a sort of my cupboard.