Sami was interrogated for six hours.
- Sami altı saat boyunca sorgulandı.
Sami was interrogated in this small room.
- Sami bu küçük odada sorgulandı.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
The police interrogated Tom for three hours.
- Polis, Tom'u üç saat boyunca sorguladı.
The detective questioned literally thousands of people about the incident.
- Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.
- Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.