The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
You weren't interrogated today, right?
- Bugün sorgulanmadın, değil mi?
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
The police detained several suspects for questioning.
- Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.