I often play tennis after school.
- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
He explained later how he made this decision.
- Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
Tom belongs to the postwar generation.
- Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times.
- Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.
After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome.
- Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
What are the following steps?
- Daha sonraki adımlar nelerdir?
After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer.
- Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.
Since my husband became sick he's lost as much as 20 kilograms and his pants are now baggy.
- Kocam hasta olduktan sonra 20 kilo kadar verdi ve şu anda pantolonu bol geliyor.
The fire had spread to the next building before the firemen came.
- İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
What happened next, I don't know.
- Daha sonra ne oldu bilmiyorum.
We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
The calm that comes after the storm.
- Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
You need to be more careful from now on.
- Bundan sonra daha dikkatli olmalısın.
Tom says he'll be more careful from now on.
- Tom bundan sonra daha dikkatli olacağını söylüyor.
When is the next guided tour?
- Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
Tom was never the same after that.
- Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
I can't remember what happened after that.
- Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Do you plan to join us for a drink afterwards?
- Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
What he did next was quite a surprise to me.
- Onun daha sonra yaptığı benim için oldukça sürprizdi.
I'll tell him so then.
- Ben ona daha sonra söylerim.
Mary told Tom: Let's begin with a short sentence, and then we'll see...
- Mary Tom'a söyledi: Kısa bir cümle ile başlayalım, ve daha sonra göreceğiz...
After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave.
- Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.
I didn't see him again after that.
- Ondan sonra onu tekrar görmedim.
I didn't meet him again after that.
- Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
After a while, the children settled down.
- Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
I know what happens next.
- Bundan sonra ne olacağını biliyorum.
I don't know what I'm going to do next.
- Bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
I won't talk to you anymore.
- Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
Tom became aware that he was no longer alone anymore.
- Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
Due to a technical malfunction, this train's service will be henceforth discontinued.
- Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
After this, Miki was taken to the hospital.
- Bundan sonra, Miki hastaneye götürüldü.
Where do we go after this?
- Bundan sonra nereye gideriz?
The regulation was abolished, but then it was reenacted.
- Düzenleme kaldırıldı ama sonra yeniden yürürlüğe kondu.
The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
Tom got here shortly after 2:30.
- Tom 2.30'dan az sonra buraya geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
Soon after, Tom met a young woman named Mary. They married and decided to start a family.
- Biraz sonra, Tom, Mary adındaki genç bir kadınla tanıştı. Onlar aile kurmaya karar verdiler ve evlendiler.
Soon the sound died away.
- Ses biraz sonra kayboldu.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Violence increased soon afterward.
- Şiddet daha sonra arttı.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
I will explain the situation to you later on.
- Durumu daha sonra size açıklayacağım.
I will telephone you later on.
- Daha sonra sana telefon edeceğim.
Shortly after the accident, the police came.
- Kazadan hemen sonra polis geldi.
The party began shortly after midnight.
- Parti gece yarısından hemen sonra başladı.