sonnen

listen to the pronunciation of sonnen
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'zonın} de güneşlenmek
güneşletmek
güneşe sermek
sich sonnen
güneşlenmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sonnen в Английский Язык Турецкий язык словарь

solar
{s} güneş

Güneş enerjisinden bahsedelim. - Let's talk about solar energy.

Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır. - The house is heated by solar energy.

solar
güneş ile ilgili
solar
(Tıp) soler
solar
güneşle ilgili
solar
güneşsel
solar
güneşe göre hesaplanan
solar
karın boşluğu
solar
güneş etkisiyle meydana gelen
solar
küsuf
solar
{s} güneşin etkisiyle meydana gelen
solar
(Mukavele) güneşe ait, güneş
solar
{s} solar
solar
solar eclipse güneş tutulması
solar
şemsi
solar
solar spectrum güneş tayfı
solar
gün tutulması
solar
(Tıp) Güneşe benzeyen, solaris
Немецкий Язык - Английский Язык
suns

Have you ever seen such a beautiful sunset? - Haben Sie jemals so einen schönen Sonnenuntergang gesehen?

Never have I seen such a beautiful sunset. - Ich habe nie so einen schönen Sonnenuntergang gesehen.

solar

A cost-effective way to explore the Solar System was to send thousands of robotic probes to scour celestial bodies for data. - Eine kostengünstige Art der Erforschung des Sonnensystems bestand darin, Tausende Robotersonden loszuschicken, damit diese von den Himmelskörpern Daten sammelten.

Neptune is the eighth planet of the solar system. - Neptun ist der achte Planet des Sonnensystems.

to bask
Sonnen
solar
Liegestuhl (zum Sonnen)
sun-lounger
sich in etwas sonnen
to bask in something
sich sonnen
to sun oneself
sich sonnen
to bask