Scientists are working hard to put an end to AIDS.
- Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.
I want to put an end to the quarrel.
- Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
I want to put an end to the quarrel.
- Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
Scientists are working hard to put an end to AIDS.
- Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.
I want to put an end to the quarrel.
- Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
Scientists are working hard to put an end to AIDS.
- Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.
You have to stop drinking.
- İçmeye son vermek zorundasın.
I have to stop procrastinating.
- Ertelemeye son vermek zorundayım.
I want to put an end to the quarrel.
- Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
Let's put an end to this discussion.
- Bu tartışmaya bir son verelim.
Mary terminated our friendship.
- Mary dostluğumuza son verdi.
Mary terminated our friendship.
- Mary dostluğumuza son verdi.