Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

somutlaştırma

listen to the pronunciation of somutlaştırma
Турецкий язык - Английский Язык
Reification, concretization, making (something) concrete
concretization, making (something) concrete
reification
(Sosyoloji, Toplumbilim) concretization
somut
{s} tangible

There's no tangible connection. - Somut bir bağlantı yok.

somutlaştırmak
{f} embody
somut
{s} concrete

Could you be more concrete? - Daha somut olabilir misin?

Our plans are not yet concrete. - Planlarımız henüz somut değil.

somut
concrete (as opposed to abstract)
somut
{s} physical

We never were physical. - Biz asla somut değildik.

somutlaştırmak
{f} concrete
somut
(Ticaret) tangibles
somutlaştırmak
{f} objectify
somut
palpable

I have a palpable proof. - Somut bir kanıtım var.

somut
concrete müşahhas, konkre
somut
perceptible
somutlaştırmak
concretize
somutlaştırmak
incarnate
somutlaştırmak
to concretize, to embody
somutlaştırmak
reify
somutlaştırmak
to concretize, make (something) concrete, give a concrete example of (something)
Турецкий язык - Турецкий язык
Somutlaştırmak işi
Somutlaştırmak işi: "Tanpınar bu platonik aşkları somutlaştırmaya kalksa idi, bu Tanpınar olur mu idi?"- H. Taner
Somut
(Hukuk) MÜŞAHHAS
somut
Somut olan şey
somut
Gerçekliği algılanabilen, müşahhas, konkre, soyut karşıtı
somut
Gerçekliği algılanabilen
somutlaştırmak
Somut duruma getirmek
somutlaştırma
Избранное