O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
- He lives somewhere around the park.
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I remember seeing you all somewhere.
O, burada bir yerde yaşıyor.
- He lives somewhere about here.
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I remember seeing you all somewhere.
Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
- I put my lighter down somewhere and now I can't find it.
Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum.
- I want to go somewhere in Europe.
Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
- I have Tom's address somewhere.
Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
- I saw her somewhere two years ago.
O, burada bir yerde yaşıyor.
- He lives somewhere about here.
Bu çantayı başka bir yere koyar mısın?
- Could you put this bag somewhere else?
Başka bir yere gitmemiz gerekiyor.
- We have to go somewhere else.
I've hidden some candies somewhere.
I have to go somewhere at lunch. Can I meet you at 2?.
Somewhere along the line he must have learned some German, because he understood what they said.
I've got to get my butt to class.
... from somewhere, who is like, I don't know anything ...
... of the college you go to, or somewhere, we ...