O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
- He lives somewhere around the park.
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I remember seeing you all somewhere.
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I remember seeing you all somewhere.
Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
- I saw her somewhere two years ago.
Bir yere bir sınır koymalıyız.
- We have to draw a line somewhere.
Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
- I put my lighter down somewhere and now I can't find it.
Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
- I have Tom's address somewhere.
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I remember seeing you all somewhere.
Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
- I saw her somewhere two years ago.
Başka bir yere gitmemiz gerekiyor.
- We have to go somewhere else.
Bu çantayı başka bir yere koyar mısın?
- Could you put this bag somewhere else?
I've hidden some candies somewhere.
I have to go somewhere at lunch. Can I meet you at 2?.
Somewhere along the line he must have learned some German, because he understood what they said.
I've got to get my butt to class.
... And even if you're like in some remote village somewhere so ...
... a PET scan any again this it's finding somewhere else ...