somewhat, fairly, quite

listen to the pronunciation of somewhat, fairly, quite
Английский Язык - Турецкий язык

Определение somewhat, fairly, quite в Английский Язык Турецкий язык словарь

pretty
şirin

Fırında çalışan kız şirin. - The girl who works at the bakery is pretty.

Beşikteki bebek çok şirindir. - The baby in the cradle is very pretty.

pretty
{s} sevimli

Şüphesiz sevimli, ama güzel değil. - She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.

Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler. - Most girls think that they are pretty.

pretty
oldukça

Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi. - The weather was hot. And pretty humid.

O araba satıcısı oldukça acayip bir adam. - That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.

pretty
{s} cici
pretty
cost a pretty penny ç
pretty
akça pakça
pretty
şeker
pretty
yakşı
pretty
bir hayli
pretty
iyi

Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir. - Tom can speak French pretty well.

Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin. - Tom is pretty sure everything will go well.

pretty
epeyce

Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim. - I bet Dave paid a pretty penny for his new car.

Tom epeyce zengin, değil mi? - Tom is pretty rich, isn't he?

pretty
(sıfat) güzel, hoş, cici, hayli, sevimli, zarif
pretty
{s} zarif
pretty
a pretty mess berbat iş
pretty
(zarf) epeyce, bayağı, çok, oldukça
pretty
dili epey büyük
pretty
{s} hayli
pretty
çok

Jane çok güzel ve nazik. - Jane is very pretty and kind.

Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır. - This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.

pretty
pretty difficult hayli güç
Английский Язык - Английский Язык
pretty
somewhat, fairly, quite
Избранное