something that is taken

listen to the pronunciation of something that is taken
Английский Язык - Турецкий язык

Определение something that is taken в Английский Язык Турецкий язык словарь

take
almak

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır. - It always takes time to get used to a new place.

Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın. - You'll have to get off at the bank and take the A52.

take
{f} götürmek

Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - On Monday I have to take back the books to the library.

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

Beni liderinize götürün. - Take me to your leader.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Tom kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak. - Tom will do whatever it takes to win.

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

New York'a geri dönmek için kırmızı-göz uçuşu yapmaktan başka seçeneğim yok. - I have no choice but to take the red-eye back to New York.

Tango yapmak iki kişi gerektirir. - It takes two to tango.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
Английский Язык - Английский Язык
take
something that is taken

    Расстановка переносов

    some·thing that I·s tak·en

    Турецкое произношение

    sʌmthîng dhıt îz teykın

    Произношение

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz ˈtākən/ /ˈsʌmθɪŋ ðət ɪz ˈteɪkən/
Избранное