Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.
- He had no difficulty in solving the problem.
Yaşlı adam kaçtı ama güçlükle.
- The old man escaped, but with difficulty.
Otobüs durağını bulmakta çok zorluk çektik.
- We had much difficulty in finding the bus stop.
İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
- I had great difficulty in finding my ticket at the station.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
- We can get over the problem without difficulty.
Ben bu sorunu güçlükle çözdüm.
- I solved this problem with difficulty.
Ben İngiltere'deyken İngilizce konuşmakta büyük sıkıntı yaşadım.
- When I was in England, I had great difficulty trouble in speaking English.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?