İyi kotarılmış bir şeyin mükâfatı onu yapmış olmaktır.
- The reward of a thing well done is to have done it.
Mükâfatlandırılacaksınız.
- You will be rewarded.
Fazilet onun kendi mükafatıdır.
- Virtue is its own reward.
Mükâfatlandırılacaksınız.
- You will be rewarded.
Tom'un çabaları ödüllendirildi.
- Tom's efforts were rewarded.
Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.
- Your effort will be rewarded in the long run.
Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.
- Try rewarding yourself and not relying on others for reward.
For catching the thief, you'll get a nice reward.