something delightful

listen to the pronunciation of something delightful
Английский Язык - Турецкий язык

Определение something delightful в Английский Язык Турецкий язык словарь

feast
{i} ziyafet

Geleneksel Vietnam ziyafetlerinin yaşayan müzeler olduğunu söylüyorlar. - They say that traditional Vietnamese feasts are living museums.

Bu konuda gözlerine ziyafet çek. - Feast your eyes on this.

feast
şölen

Böyle bir şölen krallara yakışır! - A feast like this is fit for a king!

feast
bayram

Yaşadığım sürece o bayramı unutmayacağım. - I shan't forget that feast as long as I live.

Onun güzel sesi kulaklar için gerçek bir bayramdı. - Her lovely voice was a real feast to the ears.

feast
{f} tadını çıkarmak
feast
{f} ziyafet vermek
feast
{f} haz almak
feast
{f} ağırlamak
feast
{f} zevk almak
feast
{f} doya doya yapmak
feast
{f} eğlendirmek
feast
yiyip içmek
feast
toy
feast
iyi beslemek
feast
doyasıya yemek
feast
yortu
feast
(fiil) ziyafet vermek, ağırlamak, eğlendirmek, ziyafet çekmek, doya doya yapmak, tadını çıkarmak, zevk almak, haz almak
feast
{f} ziyafette yiyip içmek, doyasıya yemek
feast
(isim) bayram, yortu, festival, şölen, ziyafet
Английский Язык - Английский Язык
feast

It was a feast for the eyes.

something delightful

    Расстановка переносов

    some·thing de·light·ful

    Турецкое произношение

    sʌmthîng dîlaytfıl

    Произношение

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ dəˈlītfəl/ /ˈsʌmθɪŋ dɪˈlaɪtfəl/
Избранное