sokulmama

listen to the pronunciation of sokulmama
Турецкий язык - Английский Язык
aloofness
State of being aloof
{i} lonesomeness, separateness, distantness
sok
plugin
sok
{f} sting

Where did the bee sting you? - Arı sizi nerede soktu?

Do these insects sting? - Bu böcekler sokar mı?

sok
stung

I've been stung by a hornet. - Bir eşek arısı tarafından sokuldum.

I was stung by a bee. - Ben bir arı tarafından sokuldum.

sok
plug in
sok
{f} stinging

Why do bees die after stinging? - Arılar neden soktuktan sonra ölürler?

Sok
(abbr. for sokak, sokağı) St. (street)
sok
insert

Tom inserted a DVD into the player. - Tom bir DVD'yi oynatıcıya soktu.

Tom inserted the key into the lock. - Tom anahtarı kilide soktu.

sokulmamak
(neg. form of sokulmak ) not to keep away
sokulmamak
keep away
Датский Язык - Турецкий язык

Определение sokulmama в Датский Язык Турецкий язык словарь

sok
kısa çorap
sok
soket çorap
Польский Язык - Турецкий язык

Определение sokulmama в Польский Язык Турецкий язык словарь

sok
meyve suyu
sokulmama
Избранное