sokan

listen to the pronunciation of sokan
Турецкий язык - Английский Язык
stinging
(Denizbilim) dusky spinefoot
sokan hayvan
stinger
başkasının işine burnunu sokan
nosey
başkasının işine burnunu sokan tip
nosey parker
her şeye burnunu sokan
meddlesome
sok
plugin
zor duruma sokan
embarrassing
sok
{f} sting

Bee stings can be very painful. - Arı sokmaları çok ağrılı olabilir.

Do these insects sting? - Bu böcekler sokar mı?

sok
stung

I got stung by a bee. - Bir arı tarafından sokuldum.

Tom was stung by a bee. - Tom bir arı tarafından sokuldu.

sok
plug in
sok
{f} stinging

Why do bees die after stinging? - Arılar neden soktuktan sonra ölürler?

Sok
(abbr. for sokak, sokağı) St. (street)
başkasının işine burnunu sokan kimse
busybody
burnunu sokan kimse
interloper
burnunu sokan kimse
meddler
her işe burnunu sokan
snoopy
her işe burnunu sokan kimse
snoop
her şeye burnunu sokan
impertinent
her şeye burnunu sokan
nosey, nosy
her şeye burnunu sokan
nosy
riske sokan
endangering
sok
insert

Tom inserted a DVD into the player. - Tom bir DVD'yi oynatıcıya soktu.

Do I have to insert coins first? - Ben önce parayı sokmak zorunda mıyım?

topu deliğe sokan vuruş
hazard
Датский Язык - Турецкий язык

Определение sokan в Датский Язык Турецкий язык словарь

sok
kısa çorap
sok
soket çorap
Польский Язык - Турецкий язык

Определение sokan в Польский Язык Турецкий язык словарь

sok
meyve suyu
sokan
Избранное