Tom eve sırılsıklam ıslak vardı.
- Tom arrived home soaking wet.
Tom eve sırılsıklam geldi.
- Tom came home soaking wet.
Tom eve sırılsıklam geldi.
- Tom came home soaking wet.
Tom'un giysileri sırılsıklam.
- Tom's clothes are soaking wet.
Tom'un babası biraz ayyaştır.
- Tom's father's a bit of a soak.
The water soaked into my shoes and gave me wet feet.
I soaked up all the knowledge I could at university.