so driven

listen to the pronunciation of so driven
Английский Язык - Турецкий язык

Определение so driven в Английский Язык Турецкий язык словарь

drive
dürtü

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır. - A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor? - Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?

Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün. - Nothing is the matter with the car. It's just that you are a bad driver.

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

Onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyor musun? - Do you think he is a good driver?

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
Английский Язык - Английский Язык
drive
so driven

    Расстановка переносов

    so driv·en

    Турецкое произношение

    sō drîvın

    Произношение

    /ˈsō ˈdrəvən/ /ˈsoʊ ˈdrɪvən/

    Видео

    ... To make things worse, it's often fueled and driven by ...
    ... DAVID BECKHAM: I've always been driven. ...
Избранное