so as to

listen to the pronunciation of so as to
Английский Язык - Турецкий язык
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
-mek amacıyla
-ecek bir şekilde
-mek için
için

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

-cek biçimde
-mak için
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
ecek şekilde
mak için
so as
ki
so as
kadar gibi suretle
so as
gibi suretle
so as
veçhile için ki
so as
veçhile
so as
kadar

İstasyona kadar öyle yapmaya çalış. - Try to do so as far as the station.

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım. - Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.

so as
amacıyla

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

so as
için

Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım. - Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.

Английский Язык - Английский Язык
in order to; "he observed the snakes so as to describe their behavior"
in order to, in order that, so that
in order to; "he observed the snakes so as to describe their behavior
so as
so that, in a manner that
so as to

    Турецкое произношение

    sō äz tı

    Произношение

    /ˈsō ˈaz tə/ /ˈsoʊ ˈæz tə/

    Этимология

    [ 'sO, esp before adj or adv ] (adverb.) before 12th century. Middle English, from Old English swA; akin to Old High German sO so, Latin sic so, thus, si if, Greek hOs so, thus, Latin suus one's own; more at SUICIDE.
Избранное