Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
- The river flows slowly to the sea.
O benden ayrılıyordu ve yavaş yavaş yürüyordu.
- She was leaving and was walking slowly from me.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
Yavaşça gözlerini kapadı.
- She slowly closed her eyes.