Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.
- People who regularly work in the open air do not suffer from sleeplessness.
Konu bana birçok uykusuz gecelere mal oldu.
- The affair cost me many sleepless nights.
Tom Mary'yi düşünerek uykusuz bir gece geçirdi.
- Tom spent a sleepless night thinking of Mary.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
Tom uyumak için geri döndü.
- Tom went back to sleep.
Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
- I wonder whether man could live with only two hours' sleep a night.
Şair ölümü uykuya benzetti.
- The poet compared death to sleep.
Uykusuzluktan muzdarip misin?
- Do you suffer from insomnia?
Uykusuzluktan kurtuldu.
- She was relieved from insomnia.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Tom muhtemelen sadece evde kalmak ve uyumak istedi.
- Tom probably wanted to just stay at home and go to sleep.
Evde kalmak ve bütün gün uyumak istiyorum.
- I want to stay home and sleep all day.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- We must sleep at least seven hours a day.
Ölüm genellikle uykuyla karşılaştırılır.
- Death is often compared to sleep.
Yazmak ölümden daha derin bir uyku.
- Writing is a deeper sleep than death.
We need to conduct an overnight sleep test to diagnose your sleep problem.
When a top is sleeping, it is spinning but not precessing.
This caravan can sleep up to four people.
I spent a sleepless night worrying about the exams.
I never slept that night.
- I didn't sleep at all that night.
Tom said that he wanted to buy a couple of sleeping bags.
- Tom said he wanted to buy a couple of sleeping bags.
Tom said he wanted to buy a couple of sleeping bags.
- Tom said that he wanted to buy a couple of sleeping bags.