Bu soğuk değil, sıcak.
- This is hot, not cold.
Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
- In the summer it's very hot in southern Spain.
Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
- Tom put too much hot sauce on his pizza.
Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.
- Never rub your eyes after cutting a hot pepper.
Tom Mary'ye ateşli olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that he was hot.
Biraz ateşli değil misin?
- Aren't you a little hot?
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
- The fresh strawberries went like hot cakes.
Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
Çok seksi olduğunu düşünüyorsun.
- You think you're so hot.
Bu kız gerçekten seksi.
- This girl is really hot.