Kırık bir burunla eve gideceksin! - You'll go home with a broken nose!
Kırık bir burunla eve gideceksin!
You'll go home with a broken nose!
Burun kanamamı durduramıyorum. - I can't stop my nosebleed.
Burun kanamamı durduramıyorum.
I can't stop my nosebleed.
A successful reporter has a nose for news.