Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sirayet

listen to the pronunciation of sirayet
Турецкий язык - Английский Язык
contagion, infection
contagion
dissemination
infect
sirayet etmek
to spread
sirayet etmek
(disease) to spread
Турецкий язык - Турецкий язык
Yayılma, dağılma
Hastalık geçme, bulaşma: "Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir."- S. F. Abasıyanık
Geçme, bulaşma
Yayılma, dağılma: "Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz."- R. N. Güntekin
(Osmanlı Dönemi) bulaşma, yayılmak, gelişmek
SİRAYET
(Osmanlı Dönemi) Yayılmak, bulaşmak, geçmek
sirayet etmek
Yayılmak, dağılmak
sirayet etmek
geçmek, bulaşmak
sirayet
Избранное