Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
- The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
- The cattle are marked with brands.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Life has improved markedly.
İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.
- The contrast between the two ideas is very marked.
A marked man.