O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Onun piiyanosu eşliğinde şarkı söylemek istiyorum.
- I want to sing to his piano accompaniment.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
- The girls came singing toward the crowd.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
... tedious rational battle to improve the efficiency everything I'll sing it dried ...
... >>Taylor Swift: Wow. >>Kevin Allocca: Do you sing your own songs ...