simple past tense and past participle of puzzle

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of puzzle
Английский Язык - Турецкий язык

Определение simple past tense and past participle of puzzle в Английский Язык Турецкий язык словарь

puzzled
{s} şaşkın

Tom hem şaşkın hem de endişeliydi. - Tom was both puzzled and concerned.

Tom gerçekten şaşkındı. - Tom was genuinely puzzled.

puzzled
şaşırtılmış
puzzled
afallaşmak
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
puzzled
{f} şaşırt

Onun davranışı beni şaşırttı. - His behavior puzzled me.

Fadıl'ın tepkisi dedektifleri şaşırttı. - Fadil's reaction puzzled the investigators.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
puzzled
{s} şaşırmış

O, soruya şaşırmıştı. - He was puzzled at the question.

Tom sonuca şaşırmış görünüyor. - Tom seems puzzled by the result.

puzzled
düşün/kurcala/şaşırt
puzzled
{s} karışmış

Tom bana kafası karışmış olduğunu söyledi. - Tom told me that he's puzzled.

Tom bir şey tarafından kafası karışmış gibi görünüyor. - Tom seems to be puzzled by something.

puzzled
{s} kafası karışmış

Tom bana kafası karışmış olduğunu söyledi. - Tom told me that he's puzzled.

Tom bir şey tarafından kafası karışmış gibi görünüyor. - Tom seems to be puzzled by something.

Английский Язык - Английский Язык
puzzled
simple past tense and past participle of puzzle

    Расстановка переносов

    sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of puz·zle

    Произношение

Избранное