Ben kapatır kapatmaz telefon yine çalmaya başladı.
- No sooner had I hung up than the phone started ringing again.
Konuşmayı bitirmeden telefonu kapattı.
- He hung up before I finished.
Ben bir şey söyleyemeden telefonu kapattı.
- He hung up before I could say anything.
O, sessizce telefonu kapadı.
- She hung up in silence.
Tom, Mary'yi ona özür dilemek için aradı fakat o onun yüzüne kapadı.
- Tom called Mary to apologize to her, but she hung up on him.
Fadıl telefonu kapadı.
- Fadil hung up the phone.