simple past tense and past participle of fry

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of fry
Английский Язык - Турецкий язык

Определение simple past tense and past participle of fry в Английский Язык Турецкий язык словарь

fried
argo sarhoş
fried
{s} yağda kızarmış
fried
{s} kızartılmış

Ben kızartılmış muzu seviyorum. - I love fried bananas.

Kızartılmış tavuğun bir çatalla mı yoksa parmaklarınızla mı yenilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? - Do you think fried chicken should be eaten with a fork or with your fingers?

fried
yağda pişirilmiş
fried
kavurma
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
fried
kızarmış

Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı. - On the table, there was a plate with three fried eggs on it.

Tom, kızarmış tavuk seviyor. - Tom loves fried chicken.

fried
{f} kızar

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının. - Avoid fried foods for a while.

Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor. - Fried food does not agree with me.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
fried
{s} sarhoş
Английский Язык - Английский Язык
fried
simple past tense and past participle of fry

    Расстановка переносов

    sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of Fry

    Произношение

Избранное