simple past tense and past participle of drag

Английский Язык - Турецкий язык

Определение simple past tense and past participle of drag в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

drug

{i} ilaç

Devlet ilaç politikalarında reform yapacak. - The state is going to reform its drug policies.

Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor. - The elderly man takes strong drugs for his heart.

drug

{f} ilaçla uyuşturmak

drug

ecza

Eczane yolun sonunda. - The drugstore is at the end of this road.

En yakın eczane nerede? - Where's the closest drug store?

drug

{i} uyuşturucu

Polisi büyük bir uyuşturucu operasyonunu ortaya çıkardı. - The police uncovered a major drug operation.

Tom uyuşturucu kullanmaz. - Tom doesn't do drugs.

drug

(Mekanik) alt derece

simple past tense

(Dilbilim) geçmiş zaman

drug

uyuşturucu madde

Alman çobanlar uyuşturucu maddeleri ortaya çıkarmada iyidir. - German Shepherds are good at sniffing out drugs.

Kazananlar uyuşturucu madde kullanmaz. - Winners don't use drugs.

simple past tense

-di'li geçmiş zaman

drug

zararlı ilâç vermek

drug

{i} narkotik

drug

{f} uyuşturucu vermek

drug

{f} (yiyeceğe/içeceğe) uyuşturucu ilaç katmak

drug

{f} ilaç vermek

drug

(Tıp) İlaç, ecza, drog

drug

ilâçla uyuşturmak

drug

{i} uyuşturucu madde; hap

drug

esrar

Английский Язык - Английский Язык

Определение simple past tense and past participle of drag в Английский Язык Английский Язык словарь

drug

You look like someone drug you behind a horse for half a mile.

Расстановка переносов

sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of drag