Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.
- Tom did time for armed robbery.
Silahlı hava korsanları yolcuları dehşete düşürdü.
- The armed hijackers terrified the passengers.
Onlar silahlarla silahlandırıldı.
- They're armed with guns.
Onlar kendilerini silahlarla silahlandırdılar.
- They armed themselves with rifles.
Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
- This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.
- The armed forces succeeded in occupying the entire territory.