George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
- George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.
Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
- My brother advised me to stop smoking.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- I advised him to take a rest.