simple past tense and past participle of acquaint

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of acquaint
Английский Язык - Турецкий язык

Определение simple past tense and past participle of acquaint в Английский Язык Турецкий язык словарь

acquainted
haberdar
acquainted
haberdar olma
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
simple past tense
-di'li geçmiş zaman
acquainted
haberdar etti
acquainted
{s} tanışık

O, belediye başkanı ile tanışıktır. - He is acquainted with the mayor.

Sami katiliyle tanışık gibi görünüyordu. - Sami seemed to be acquainted with his killer.

acquainted
haberdar et
acquainted
{s} tanışmış

Onunla tanışmış olmak büyük bir onur. - It is a great honor to become acquainted with her.

Hayır, onu tanımıyorum. Tabii ki, ben onun kim olduğunu biliyorum, ama ben şahsen onunla tanışmış değilim. - No, I don't know him. Of course, I know who he is, but I'm not personally acquainted with him.

Английский Язык - Английский Язык
acquainted
simple past tense and past participle of acquaint

    Расстановка переносов

    sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of ac·quaint

    Произношение

Избранное