Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu. - Everybody knew that she was being pushy.
Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
Everybody knew that she was being pushy.
Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu. - Everybody knew she could speak English well.
Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.
Everybody knew she could speak English well.