Söz gümüşse sükût altındır.
- Speech is silver, but silence is golden.
Söz gümüşse, sükut altındır.
- Speech is silver, silence is golden.
Yemeğim için gümüş çatal bıçak takımı alabilir miyim?
- Can I have silverware for my meal?
Onun saçı gümüş rengine döndü.
- His hair has turned silver.
Tom'un saçı tüm gümüş rengi.
- Tom's hair is all silver.
Temiz gümüş sofra takımımız yok gibi görünüyordu.
- It looks like we have no clean silverware.
Gümüş paranın miktarı ne kadar büyük olursa, rüşvet o kadar büyük olur.
- The larger the amount of silver, the larger the amount of corruption.
Birkaç gümüş param var.
- I have several silver coins.
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
Yemeğim için gümüş çatal bıçak takımı alabilir miyim?
- Can I have silverware for my meal?
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Bakır ve gümüş her ikisi de metaldir.
- Copper and silver are both metals.
Silver here, my darling wife, insists on the services of a particular yacht upholsterer. - - - From the way he said the woman's metal name Quayle thought it was changed from a stodgier Alice or Bernice.
I'll level with you, Mr. Cummings. / Silver, he corrected. / Sounds like the Lone Ranger's horse, she said.
silver colour:.
Mostly, these have been relationships of 10 or less years. However, one respondent has celebrated her silver wedding anniversary.