O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
Umarız vali onu imzalar.
- We hope the governor signs it.
Onlar el işaretleri kullanarak iletişim kurabilirler.
- They can communicate using hand signs.
Bütün işaretler onun daha iyiye gittiği yönünde.
- All the signs are that she is getting better.
Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.
- He was forced to sign the document.
Bir sonraki adım belgeyi imzalamaktı.
- The next step was to sign the document.
Burçların on iki işareti on iki takımyıldızına karşılık gelir.
- The twelve signs of the zodiac correspond to twelve constellations.
Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık.
- The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
- I can't see the road signs in this fog.
Bu işaret ne anlama geliyor?
- What does this sign mean?
Hiçbir yaşam belirtisi yok.
- There's no sign of life.
Adada hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
- There were no signs of life on the island.
Çimlere basmayın diyen bir tabela vardı.
- There was a sign saying, Keep off the grass.
Onlar tabelayı duvara tutturdular.
- They fixed the sign to the wall.
Tom duvardaki bir sembolü gösterdi.
- Tom pointed to a sign on the wall.
İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the track team.
Tom'a kaydolmak için çok geç olmadığını söyle.
- Tell Tom it's not too late to sign up.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
Erkekler duyguları ifade etmeyi bazen bir zayıflık işareti olarak algılarlar.
- Men sometimes perceive expressing emotions as a sign of weakness.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu.
- His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
İşaretim için beklemede kalın.
- Stand by for my signal.
Sorry, I don't know sign very well.
Those clouds show little sign of raining soon.
I missed the sign at the corner so I took the wrong turn.
The chimp was taught to sign ASL.
The sign in the window said for rent.
Your sign is Taurus? That's no surprise.
The sharp sign indicates that the pitch of the note is raised a half step.
I'm learning to sign so I can talk to my new neighbor.
Please sign on the dotted line.
I'm not signing anything without my lawyer present.
I forgot to sign that letter to my aunt.
Wearing certain types of jewelry and throwing signs can lead to tragic misidentification as a gang member.
... was a prior signs to economics that actually economics was merely ...
... if the Afghan government signs a security agreement that we have ...