It's not OK to smoke here.
- Burada sigara içilmez.
Her husband smokes like a chimney.
- Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
I smoked in my youth.
- Gençken sigara içtim.
Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.
- Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
I've given up smoking.
- Sigara içmeyi bıraktım.
You must stop smoking.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.