Duvarda bir saat var.
- There is a clock on the wall.
Evin etrafında taş bir duvar vardı.
- The house had a stone wall around it.
Lütfen masayı duvarın yanına koy.
- Please put the table next to the wall.
Onun yatağı duvarın yanında.
- His bed is next to the wall.
Bir sur, kentin antik bölümünü kuşatıyordu.
- A wall surrounded the ancient part of the city.
Sivrisinekler surlara saygı duymazlar.
- Mosquitos don't respect walls.