sich einen wohnsitz genommen

Английский Язык - Турецкий язык

Определение sich einen wohnsitz genommen в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

settled

{s} yerleşik

settled

{s} değişmez

Tom sorunun değişmez olduğunu düşündü. - Tom considered the problem settled.

settled

meskun/yerleşmiş

settled

{s} sabit

settled

(Ticaret) muayyen

settled

çökmüş

settled

(Ticaret) kararlaştırılmış

settled

yerleşmiş

settled

şenelmiş

settled

{s} kararlı

settled

oturulan

settled

{f} yerleş

Yerleştiğin zaman beni ara. - Call me when you get settled in.

Onlar Kanada'ya yerleştiler. - They settled in Canada.

settled

öde/yerleş/yerleştir

settled

{s} oturmuş

settled

{s} sürekli

settled

{s} durgun

settled

{s} ödenmiş

settled

{s} düzenli

Немецкий Язык - Английский Язык

Определение sich einen wohnsitz genommen в Немецкий Язык Английский Язык словарь

settled

taken up residence