Mary utanarak elini kaldırdı.
- Mary shyly raised her hand.
O, ona utanarak baktı.
- She glanced shyly at him.
Utangaç erkek çocuğu onun varlığında tamamen sıkıldı.
- The shy boy was utterly embarrassed in her presence.
O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.
- He's very shy. He says he wants to see you.
İnsanların önünde konuşma hakkında çekingen olmayın.
- Don't be shy about speaking in front of people.
Tom çekingen ve yalnız bir oğlandır.
- Tom is a shy and lonely boy.
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Bu sincap ürkek değil.
- This squirrel is not shy.
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Bu sincap ürkek değil.
- This squirrel is not shy.
a shy bird.
I shy away from investment opportunities I don't understand.