showy, magnificent, sumptuous

listen to the pronunciation of showy, magnificent, sumptuous
Английский Язык - Турецкий язык

Определение showy, magnificent, sumptuous в Английский Язык Турецкий язык словарь

splendid
{s} müthiş

Tom'un müthiş bir fikri vardı. - Tom had a splendid idea.

John'un aklına müthiş bir fikir geldi. - A splendid idea occurred to John.

splendid
{s} olağanüstü
splendid
{s} mükemmel
splendid
{s} harika

Tom harika bir iş yaptı. - Tom did a splendid job.

splendid
azametli
splendid
şaşaalı
splendid
berkemal
splendid
saltanatlı
splendid
şatafatlı
splendid
çok iyi
splendid
çok parlak
splendid
görkemli

Görüş, açıklamanın ötesinde görkemli oldu. - The sight was splendid beyond description.

O kalıntılar bir zamanlar görkemli bir saraydı. - Those ruins were once a splendid palace.

splendid
çok güzel
splendid
fevkalade
splendid
debdebeli
splendid
{s} muhteşem, görkemli, şatafatlı
splendid
{s} şahane, fevkalade, mükemmel
splendid
(sıfat) olağanüstü, mükemmel, müthiş, harika, parlak, muhteşem, görkemli
splendid
{s} parlak

Soğuk ve kuru, parlak güneş, ne güzel kış havası! - Cold and dry, splendid sunshine, what beautiful winter weather!

Английский Язык - Английский Язык
{a} splendid
showy, magnificent, sumptuous
Избранное