Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.
- It seems that my son is now at a rebellious age and recklessly opposes us.
Tom itaatsiz ve asidir.
- Tom is disobedient and rebellious.
Sami'nin isyankar bir ruhu vardı.
- Sami had a rebellious spirit.