Yalan söylediğini söylediğimde o öfkeliydi. - She was indignant when I said she was lying.
Yalan söylediğini söylediğimde o öfkeliydi.
She was indignant when I said she was lying.
Mike öfkeli bir görüntü takındı. - Mike wore an indignant look.
Mike öfkeli bir görüntü takındı.
Mike wore an indignant look.
Tom kızgın görünüyordu. - Tom looked indignant.
Tom kızgın görünüyordu.
Tom looked indignant.