show; ostentation; glory

listen to the pronunciation of show; ostentation; glory
Английский Язык - Турецкий язык

Определение show; ostentation; glory в Английский Язык Турецкий язык словарь

pride
gurur

O, sınıfının gururudur. - She is the pride of her class.

Hey, hiç param olmayabilir ama benim hâlâ bir gururum var. - Hey, I may have no money, but I still have my pride.

pride
{i} kibir

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik. - The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir. - Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.

pride
tüylerini kabartmak (kuş)
pride
övünmek
pride
onur
pride
(on ile) övünmek
pride
özsaygı
pride
iftihar
pride
övünme
pride
{f} gurur duy

Gücümüzle gurur duyduk. - We took pride in our strength.

Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar. - She prides herself on her skill in cooking.

pride
övünç
pride
{i} kıvanç
pride
saltanat
pride
pride of place en yüksek mevki
pride
{i} tafra
pride
{i} gösteriş
pride
{i} haysiyet
pride
{i} kibirlilik
pride
{i} övünç kaynağı
Английский Язык - Английский Язык
pride
show; ostentation; glory
Избранное