shove with one's elbow, jostle, push

listen to the pronunciation of shove with one's elbow, jostle, push
Английский Язык - Турецкий язык

Определение shove with one's elbow, jostle, push в Английский Язык Турецкий язык словарь

elbow
{i} dirsek

O, kaburgalarıma dirsek vurdu. - He elbowed me in the ribs.

Dirseklerinizi masanın üstüne koymayın. - Don't put your elbows on the table.

elbow
(Tıp) elbov
elbow
dirsekle itmek
elbow
dalga kılavuzu
elbow
dirsekle vurmak
elbow
dirsekle dürtmek
elbow
pejmürde
elbow
{f} dirseklemek
elbow
perişan
elbow
kılıksız
elbow
{f} ite kaka yol açmak
elbow
(isim) dirsek, dönemeç, dirsek biçiminde eğim
elbow
rub elbows with vakit geçirmek
elbow
elbow
{f} dirsekle itmek/vurmak, dirseklemek; ite kaka yol açmak
elbow
dirsek a

Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede tenisçi dirseği olarak bilinir. - A very common type of elbow pain is known as tennis elbow in English.

elbow
dirsek şekli
elbow
{i} dönemeç
Английский Язык - Английский Язык
{f} elbow
shove with one's elbow, jostle, push
Избранное