Orijinal qipao geniş ve boldu.
- The original qipao was wide and loose.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
- A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Oturma odamda geniş pencereler var.
- My living room has wide windows.
Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
- These insects are widely distributed.
Bu dergi yaygın olarak dolaşır.
- This magazine circulates widely.
İngilizce dünyada en yaygın konuşulan dildir.
- English is by far the most widely-spoken language in the world.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Pencere tamamen açıktı.
- The window was wide open.
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
Pencere tamamen açıktı.
- The window was wide open.
Nedense, tamamen uyanığım ve uykuya dalamıyorum.
- For some reason, I'm wide awake and can't fall asleep.
Tom gözlerini ardına kadar açtı.
- Tom opened his eyes wide.
Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu.
- Fadil found the door wide open.